OF/HAMZALI’NIN UNUTULMAYAN SİMALARINDAN
HALİM HİLMİ HOCANIN HİKÂYESİ
Süleyman Mustafa oğlu Sadullah Çavuş köyümüzün uzun yaşayanlarından biridir. Oğullarından merhum Ahmet Yıldız (ö.1990), Adapazarı/Sapanca’da yaşamış olmasına rağmen şakacılığı ile tanıyanlarının hafızasında yer etmiştir. Rüştü Yıldız amca (ö. 2016) sanatkâr karakteri ve camiye müdavimliği ile, Hacı Hafız Resul amca zor zamanda Kur’an’a hizmeti ve yetiştirdiği talebeleri ile, Yusuf amca esnaflığı ile, Hacı Hafız Hilmi hoca da Kur’an eğitimine vakfettiği hayatı ve yetiştirdiği talebeleri ile tanınır.
Süleyman Mustafa oğlu Sadullah Çavuş’un kardeşi, Resul ve Hilmi hocaların amcası Halim Hilmi hoca ise ailenin pek bilinmeyen, tanınmayan fertlerindendir.
1876 yılında doğduğunu, seferberlik yıllarından (1914-23) önce Samsun-Alaçam’ın köylerinde imamlık yaptığını biliyoruz. 1939 yılında Resul amca Alaçam’da çalışmaya gittiği zaman namaz kıldığı caminin levhasında “Halim Hilmi” ismini görünce şaşırmış, nedenini sormuş ve bu camide amcasının imamlık yaptığını öğrenmiştir. Cemaate kendisinin Halim Hilmi hocanın yeğeni olduğunu söyleyince hoş bir hatıra yaşamış olsalar da o tarihte cemaatten Halim Hilmi hocayı tanıyan kimse olmadığı ancak hikâyesini duyan ve camiye adının verilme nedenini bilenlerden, buradaki camide hocalık yaptığını öğrenmiş olmasını Resul amca bizzat bana anlatmıştır.
Halim Hilmi hoca Yeniköy’de (Divran) imamlık yaparken seferberlik ilan edilir. O zamanlar imamlık yapan ve belli bir ücret ödeme gücü olanlar askere gitmeyip yerine bedel ödeyebiliyordu. Halim Hilmi hoca seferberlik sebebiyle askere çağrıldığında, bedel ödeyecek kadar birikimi olduğu hâlde yaşlı babasının yanına giderek istişare eder. Babasının ona ihtiyacı olmasına rağmen, vatan savunmasının oğluna ihtiyacından önce geleceğini söyler ve askere gitmesini tavsiye eder. Halim Hilmi hoca en azından elindeki maddî birikimini babasına bırakmak ister fakat babası parayı da yanına alarak vatan savunması için askere gitmesini öğütler. Halim Hilmi Hoca babasının tavsiyesini dinler ve küçük çocuklarıyla eşini önce Allah’a sonra yakınlarına emanet ederek duygusal bir merasimle askere uğurlanır. Hilmi Yıldız hoca, amcası Halim Hilmi hocanın uğurlanması esnada bütün köy ahalisinin sessiz bir hüzünle yollara döküldüğünü ve gözyaşlarına boğulduklarını anlatmaktadır. Dönüşü olmayan bu yolculuğa bedel ödeyerek gitmeme imkânı varken, baba tavsiyesiyle vatanına karşı olan sorumluluğunu tercih edip gönüllü askere gitmesi Halim Hilmi hocayı unutulmaz kılmıştır. Âlim ve fazıl bir şahsiyeti olduğunu, Hilmi Yıldız hocanın, ilme heves etme ve kitap merakını anlatırken, etkilendiği olaylar arasında, Halim Hilmi hocanın ardında bıraktığı bir sandukada bulunan kitaplardan yayılan ıhlamur kokusu olduğunu anlatmasından öğreniyoruz.
Geride bıraktığı Yeniköy’deki kızı çocuksuz vefat etmiş, iki oğlu Fazlı ve Muhammed ismi ile Balıkesir-Bala ilçesinde yaşamış ve sadece Muhammed’in nesli devam etmiştir. Torunlarından biri Manisa/Soma’da diğeri ise Bursa’da yaşadığını öğrenince Bursa’daki torunu Mehmet Kaplanı nüfus kayıtlarından arayıp buldum ve görüştük. Kendisine yazdığım bu bilgileri ulaştırdım.
Allah bütün geçmişlerimize rahmet eylesin. 08.11.2018
Ahmet Ziya İbrahimoğlu